Türk Ticaret Kanunu’na göre; bir unvana sahip, esas sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan ve borçlarından ötürü yalnız mal varlığı ile ortaklarının sorumluluğu, taahhüt etmiş oldukları sermaye payı ile sınırlı bulunan şirketlere anonim şirket denir. Günümüzde çoğu anonim şirket, faaliyetine ilişkin ihtiyaçlarını karşılamak üzere gayrimenkul satın almakta ve buna ilişkin vergisel işlemlerini yürürlükteki mevzuat kapsamında gerçekleştirmektedir. Öte yandan, faaliyet konusundan kaynaklanan ticari alacakların tahsil edilememesi durumlarında borçlu firmaların gayrimenkullerinin icra yoluyla alacaklı şirket tarafından satın alındığı uygulamada görülmektedir. İcra yoluyla edinilen gayrimenkullerin anonim şirket aktifinden iki tam yıl bekledikten sonra satılması halinde yerine getirilmesi gereken işlemler, bu yazımızın konusunu oluşturmaktadır.
Anonim şirketlerin gayrimenkul alımı yaparak birçok avantajdan yararlanması mümkündür. Bunların en önemlisi KDV ve kurumlar vergisi avantajlarıdır. Ticari bir gayrimenkule yatırım yapılması firma adına oldukça avantajlı olabilir. Uzun vadede çeşitli avantajları bulunan bu işlem sayesinde, satın alınan mülk firma için demirbaş olarak değerlendirilecektir. Amortisman gideri gösterilebilecek olan şirket adına gayrimenkul alımları sayesinde işletmenin aktif değerleri artacak ve bilançoları değişecektir. Anonim şirketlere ait taşınmazların münferiden elden çıkarılmasında yetkili organ yönetim kuruludur.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun istisnaları düzenleyen 5. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmı ile aynı süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan kazançların %50’lik kısmının kurumlar vergisinden müstesna olduğu, bu istisnanın satışın yapıldığı dönemde uygulanacağı ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmının satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulmasının ve satış bedelinin satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesinin şart olduğu, bu sürede tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin ziyaa uğramış sayılacağı, aynı şekilde istisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmına uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin de ziyaa uğramış sayılacağı, menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançların istisna kapsamı dışında olduğu hükme bağlanmıştır.