I- GİRİŞ
Limited Şirket ortağı tarafından ödenen sosyal güvenlik primlerinin (Bağ-Kur Primleri), sadece huzur hakkı ve kâr payı elde edilmesi durumunda Gelir Vergisi Beyannamesinde indirim konusu yapılması hususu bu makalenin konusunu oluşturmaktadır.
II- BAĞ-KUR PRİMİ ÖDEMELERİNE İLİŞKİN DÜZENLEMELER
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “Sigortalı Sayılanlar” başlıklı 4. maddesinin 1-a bendinde; hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar, 1-b bendinde; hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar, gelir vergisinden muaf olup esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar, anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları, tarımsal faaliyette bulunanlar sigortalı olarak sayılmışlardır.
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “Primlerin Ödenmesi” başlıklı 88. maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’na fiilen ödenmeyen prim tutarlarının, gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılamayacağı belirtilmiştir.
SGK Genelgesi(2020/20)’nde huzur hakkı adı altında yapılan ödemelerin prime tabii olup olmadığı hususunun sigortalıların statüsüne göre belirleneceği, huzur hakkı ödenen veya ödenecek yerde 5510 sayılı Kanun’un 4-1/a maddesi kapsamında hizmet akdine bağlı olarak çalışanlara yapılan huzur hakkı ödemelerinin sigorta primine tabi tutulacağı belirtilmiştir.
1479 sayılı Bağ – Kur Kanunu’nun 49/3. maddesinde sigortalılarca ödenen giriş keseneği ve sigorta primlerinin vergi uygulamasında gider olarak yazılabileceği hükme bağlanmıştır.
110 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde Bağ-Kur giriş keseneği ve sigorta primlerinin Gelir Vergisi Kanunu’nun 89/1 maddesi hükmüne paralel olarak, gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olduğunun tevsik edilmesi kaydıyla, mükellefler tarafından ticari kazançları dolayısıyla verilecek yıllık beyannamede bildirilen gelirden indirilebileceği belirtilerek adî komandit şirketlerinin komanditer ortakları ile limited şirket ortakları hakkında da bu esas dairesinde işlem yapılabileceği belirtilmiştir.
III- GELİR VERGİSİ KANUNU HÜKÜMLERİ
Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinde Gelir Vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden yapılabilecek indirimler belirtilmiştir. Gelir Vergisi Kanunu’nun 89/1. maddesinde beyan edilen gelirin % 15’ini ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak şartıyla mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortalarına ödenen primlerin % 50’si ile ölüm, kaza, hastalık, sağlık, engellilik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primlerinin Gelir Vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabileceği belirtilmiştir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesinde; ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği belirtilmiştir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesinde; yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatlerin ücret sayılacağı belirtilmiştir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 86/1-b maddesinde; tam mükellefiyette tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş 103. maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan ücretler (birden fazla işverenden ücret almakla beraber, birinciden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplamı, 103. maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı ve birinci işverenden alınan dâhil ücret gelirleri toplamı 103. maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan mükelleflerin, tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretleri dâhil) için yıllık beyanname verilmeyeceği, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirlerin beyannameye dahil edilmeyeceği belirtilmiştir.
IV- ÖZELGE
25.08.2011 tarih ve B.07.1.GİB. 4.34.16.01-GVK 89-1424 Sayılı “Şir-ket ortağının ödediği sosyal güvenlik primlerinin yıllık gelir vergisi beyannamesinden indirim konusu yapılıp yapılamayacağı” konulu Özelge
“İlgide kayıtlı özelge talep formunda, limited şirket ortağı olarak elde ettiğiniz kâr payları nedeniyle menkul sermaye iradından dolayı … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuzu belirterek, 2010 yılında limited şirket ortağı olarak ödemiş olduğunuz sosyal güvenlik primlerini yıllık gelir vergisi beyanınızdan indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Diğer indirimler” başlıklı 89. maddesinde,
“Gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden aşağıdaki indirimler yapılabilir:
1. Beyan edilen gelirin % 10’unu (bireysel emeklilik sistemi dışındaki şahıs sigorta primleri için, beyan edilen gelirin % 5’ini) ve asgarî ücretin yıllık tutarını aşmamak şartıyla, mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primleri ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları (sigortanın veya emeklilik sözleşmesinin Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir sigorta veya emeklilik şirketi nezdinde akdedilmiş olması, prim ve katkı tutarlarının gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olması ve ücret geliri elde edenlerin ücretlerinin safi tutarının hesaplanması sırasında ayrıca indirilmemiş bulunması şartıyla, eşlerin veya çocukların ayrı beyanname vermeleri halinde, bunlara ait prim ve katkı payları kendi gelirlerinden indirilir)….” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, Mülga 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu (Bağ-Kur) Kanunu’nun 49. maddesinin üçüncü fıkrasında, sigortalılarca ödenen giriş keseneği ve sigorta primlerinin vergi uygulamasında gider olarak yazılabileceği hükmü bulunmaktaydı.
1479 sayılı Kanun yürürlükten kalkmış olup yerini 01.10.2008 tarihinden itibaren sosyal güvenlik kurumlarını birleştiren 5510 sayılı Kanun almıştır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4. maddesinde, anonim şirketlerin kurucu ortakları ve/veya yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortaklarının sigortalı sayıldıkları belirtilmiş, aynı Kanun’un 88. maddesinde ise, kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarlarının, gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılmayacağı hükümlerine yer verilmiştir.
110 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde, 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu’nun 49/3. maddesi hükmünün uygulanmasına ilişkin açıklamalar yapılmış olup dördüncü fıkrasının (1) numaralı bendinde, Bağ-Kur giriş keseneği ve sigorta primlerinin Gelir Vergisi Kanunu’nun 89/1 maddesi hükmüne paralel olarak, gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olduğunun tevsik edilmesi kaydıyla, mükellefler tarafından ticari kazançları dolayısıyla verilecek yıllık beyannamede bildirilen gelirden indirilmesinin, (2) numaralı bendinde adî komandit şirketlerinin komanditer ortakları ile limited şirket ortakları hakkında da yukarıdaki esaslar dairesinde işlem yapılmasının uygun bulunduğu açıklamalarına yer verilmiştir.
Anılan Tebliğ’de Bağ-kur giriş keseneği ve sigorta primlerinin nasıl indirim konusu yapılacağına ilişkin açıklamalar geçerliliğini korumakta olup yürürlükten kalkan 1479 sayılı Kanun yerine geçen sosyal güvenlik kurumlarını birleştiren 5510 sayılı Kanun’un 88. madde hükmünden hareketle bu Kanun’un ilgili hükümleri gereğince ödenen sosyal güvenlik primlerinin de, Tebliğ’de yapılan açıklamalar çerçevesinde indirim konusu yapılması gerekmektedir.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olduğunun tevsik edilmesi şartıyla, limited şirket ortağı olarak ödediğiniz sosyal güvenlik primlerinin tamamının, anılan Şirketten elde ettiğiniz kâr payları nedeniyle beyan ettiğiniz menkul sermaye iradından indirilmesi mümkün bulunmaktadır.
Öte yandan, gelirinizin yeterli olmaması nedeniyle indirilemeyen sosyal güvenlik primlerinin, sonraki yıl gelirinden indirilmesi mümkün değildir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.” denilmiştir.
V- SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Bağ-Kur Kanunu kapsamındaki kişilerin hak ve yükümlülükleri 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4. maddesinde yeniden düzenlenmiştir. Limited şirket ortakları 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “Sigortalı Sayılanlar” başlıklı 4. maddesinin 1-b bendi kapsamında yer almaktadır. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88. maddesine göre ise Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına fiilen ödenen sigorta primleri, gelir vergisi uygulamasında gider olarak dikkate alınabilmektedir. SGK Genelgesine göre 5510 sayılı Kanun’un 4-1/b maddesi kapsamında hizmet akdine bağlı olmaksızın çalışanlara huzur hakkı adı altında yapılan ödemeler sigorta primine tabi tutulmayacaktır.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesine göre huzur hakkı ücret sayılmaktadır. Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesine göre yönetim kurulu üyelerine ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatlerin ücret sayılmaktadır. Gelir Vergisi Kanunu’nun 86/1-b maddesine göre tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş 103. maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan ücretler beyannameye dahil edilmez.
Yukarıda belirtilen hususlar, ilgili mevzuat ve konuya ilişkin özelge değerlendirildiğinde gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olduğunun tevsik edilmesi şartıyla, limited şirket ortağı tarafından ödenen sosyal güvenlik primlerinin(Bağ-Kur Primi), şirketten alınan huzur hakkının hizmet akdine bağlı olmaksızın elde edilmiş olması ve başka bir ücret geliri de elde edilmemesi dolayısıyla ücret gelirinin gelir vergisi beyannamesinde yer almaması varsayımıyla şirketten elde edilen kâr payları nedeniyle verilen gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen menkul sermaye iradından indirilmesi mümkün bulunmaktadır. Ayrıca belirtilen durumda limited şirket ortakları tarafından ödenen sigorta primleri (Bağ-Kur Primi) 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesi kapsamında değil 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88. maddesi kapsamında indirim konusu yapılmaktadır. Dolayısıyla limited şirket ortağı tarafından ödenen sigorta primlerinin (Bağ-Kur Primi) tamamının elde edilen kar paylarına ilişkin verilen gelir vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılması hususunda bir engel bulunmamaktadır.